DIJITAL KALE

Merhaba arkadaşlar, Bu dersimizde java önceki dersden kaldığımız yerden devam edeceğiz.. Hatırlacağınız gibi önceki dersimizde bileşen oluşturmayı ve oluşturduğumuz bileşenleri belirli bir düzen ile taşıyıcımıza atmayı öğrenmiştik.. Dilerseniz derleme ve koşturmadan sonra elimize nasıl bir düzen gelmiş ona bakalım... Resimdeki gibi bir görüntü var elimizde.. Bir adet buton ancak bastığımızda herhangi bir tepki almıyoruz.. Dilerseniz bir senaryo oluşturalım hemen kafamızdan bir adet etiket ekleyelim ve butona bastığımızda etiketin içine basıldı diye yazsın.. Çok işlevsel olmasa da mantık kazanmak adına faydalı olacaktır.. Hemen bir adet etiket ekliyoruz.. f.show() komutundan önce Label l=new Label(); l.setText("Basilmadi"); f.add(l,BorderLayout.CENTER); Güzel etiketimizi ekledik.. Şimdi buton üzerine basıldığında gerçekleşen olayı yakalayalım.. Bunun için ActionListener arayüzünü kullanıyoruz.. kodlarımızı biraz değiştiriyoruz; import java.awt.*; import java.awt.event.*; publi...

Merhaba arkadaşlar, Bu dersimizde java'ya ciddi bir giriş yapacağız.. İşimiz artık elle tutulur göz ile görünür sonuçlar verecek... Evet, konumuz Graphical User Interface yani Grafiksel Kullanıcı Arayüzleri ve Events yani olaylar.. Bu kısmı biraz daha açalım; Grafiksel Arayüz derken kastımız, bir çok defa uygulama çalıştırırken kullandığımız butonlar(JButton),etiketler(JLabel),çerçeveler(JFrame) ve benzeri bileşenlerimiz.. Olaylar ise bu bileşenlerin üzerinde oluşturduğumuz etkilerin yakalanması ve tepki oluşturulması denebilir... Şimdi bahsettiğimiz bileşenleri nasıl kullanacaz kısmına gelelim.. Öncelikle mevcut durumu biraz daha somutlaştıralım..Kullandığımız uygulamalarımızı da hatırlarsak dikkatimizi çeken iki önemli husus var; 1-) Bir sürü eşyamız var farz edelim... Bu eşyaları bir arada tutmak adına yaptığımız iş boyutuna bir torba,bir oda veya bir apartman bir gibi taşıyıcıya koyarız.. Java da da benzer yapı ile karşı karşıyayız. Buna container diyoruz... 2-) Eşyalarımızı...

Kökeni antik çağa kadar dayanan Akıllı tasarım, doğanın, zaman ve mekânın üzerinde, akıl sahibi bir varlık tarafından tasarlandığının somut delillerle ortaya koyan bir görüştür. Darwin ile aynı dönemlerde yaşayan ve onun korkulu rüyası haline gelen William Paley’in 1802′de “saatçi” tezini ileri sürmesi ile yaratıcıyı inkâr eden ve ‘evrim’ teorisine bel bağlayanlar ciddi manada köşeye sıkıştı. , Paley’in tezinin en önemli dayanak noktası ise, Darwin’in uykularını kaçıran ve kendi teorisinden soğutan ‘göz’dü. WILLIAM PALEY’İN ‘SAATÇİ’ TEZİ NEDİR?: “Bir çalılıktan karşıya geçerken, ayağımı bir taşa doğru attığımı farz edelim. Bana, nasıl olup ta o taşın oraya geldiği ya da orada bulunduğu sorulsaydı, bildiğim her şeyin dışında, muhtemelen bir şekilde önceden beri orada olduğunu söylerdim… Ancak, yerde bir saat bulduğumu farz etseydik bu durumda o saatin nasıl olup ta orada olduğunu sorgular ve neticede daha önceki cevabımı veremezdim. Aksine, saatin parçalarının birbirleriyle olan uyumu v...

Merhaba Arkadaşlar, Bugün LAN yani Yerel Alan Ağları üzerinde CSMA/CD ve collision domain ,çarpışma alanı, ve broadcast domain,yayın alanları, nedir bunlar üzerine konuşacağız... Konumuzu eski ve yeni yerel ağ cihazlarımız üzerinden anlatmaya çalışalım... Öncelikle en eski ağ cihazımız hub'dan başlayalım ve csma/cd 'nin, carrier sense multiple access with collision domain, başlangıç noktasına gitmiş olalım... Görüldüğü üzere 4 adet bilgisayarımız ortada 1 adet hub cihazımız var... Neler oluyor bir bakalım... bilgisayarlarımız birbirleri ile haberleşmek isteyecekler.. Ancak hub cihazının izin verdiği csma/cd kurallarına uygun olarak... Örneğin; bilgisayarlarımızdan bir tanesi paket yolluyor.. Paket hub'a ulaşıyor.. Burada kritik bir durum var.. Hub öncelikle paketi alıyor ve aynı anda başka paket kabul edemiyor ve paket geldiği port dışındaki tüm portlardan dışarı veriliyor... Dikkatimizi çeken bir diğer mesele ise paket kime ait olduğu önemsiz bir şekilde tüm portlardan dı...

Merhaba arkadaşlar, Yakın zaman geldi çattı... Bu akşam konumuz Grafikler... Veri yapıları dersimizin son konusu dolayısıyla biraz zor bir konu sayılır... Öncelikle adetimiz üzere konumuzu gerçek hayat ile bağdaştırmaya çalışalım.. Önceki konularımızda queue yani kuyruğu banka kuyruğuna tree yani ağacı da kök lü dallı bir ağaca benzetmiştik.. Şimdi ise durum biraz farklı leb deyince leblebi olmuyor!!! Grafikler; klasik olarak bir haritaya benzetilebilir. Haritamız üzerinde şehirler ve bu şehirler üzerinde bağlantılar farzedelim.. Tabii ki her şehir birbiri ile bağlantı da değil.. Diğer yandan da bir şehirden bir şehire gitmek için bir sürü yol da var... Yukarda da görüldüğü gibi 1,2,3,4,5 şehirleri aralarda da bunlar arası uzunluklar belirtilmiş.. Şimdi dilerseniz bilgisayar terminolojisine biraz girelim... Grafikleri ifade edebilmek için nasıl bir teknik kullanmalıyız ona bir bakalım.. Elimizde öncelikle basit bir bağlı liste varmış gibi düşünelim.. Bunu bağlı liste konumuzdan hatırla...

Merhaba arkadaşlar, Bu gece ki konumuz daha önce de çok yakında yazısı ile belirttiğim Binary Search Tree. Veri yapıları çok şükür ki isimlendirilirken daha önce de bahsettiğimiz yapılar gibi mantık çerçevesinde isimlendirilmişler.. Bu yüzden şunu söylebilirim elimizde tam üç tane anahtar kelime var... İsterseniz onları şöyle bir mercek altına alalım.. Tree: Ağaç anlamına gelen bu kelime yapının bir çeşit ağaca benzediğini sanki kulağımıza fısıldıyor.. Yapımızda "root" kök ve bunun yanında "child" yani çocuk tarzı bir hiyerarşinin varlığını kestirebiliyoruz.. Search: Arama anlamına gelen bu kelime, Yapının aramalarda sanki bize yardımcı olacağı kanısına varıyoruz..(Bakalım nasıl olacak..) Binary: İkili anlamına gelen bu kelime ağaç tarafının tamamlayıcısı gibi.. iki çocuktan oluşan bir yapının kokusunu almış olduk... Evet yukardaki kelimeleri birleştirdiğimizde az çok kafamızda fikirler oluşmuştur... Evet.. Yukardaki resim tipik Binary S...